PANDEMİYLE BİRLİKTE MÜSTAKİL EVLER DAHA ÇOK TERCİH EDİLMEYE BAŞLANDI.
İçinde yaşadığımız, zaman geçirdiğimiz, çalıştığımız alanları güzelleştiren, bizim için tasarlayan firmalardan birisi var. Biliyorsunuz mimarlık bizim hayatımızda çok büyük bir yere sahip. Özellikle pandemiyle birlikte evlerinde dekoratif değişiklik yapanların ve konut değiştirenlerin sayısında bir hayli artış yaşandı. Dolayısıyla pandemi mimarlık sektörünü de etkiledi. Gencal Mimarlık ile birlikteyiz. Sevgili Osman Ali Gencal ve Gülşah Dereli Gencal, bizlere mimari oluşum, dekorasyon süreci ve pandeminin mimariye olan etkilerini anlatacaklar. Mimarlıkta neler değişti? Hep birlikte öğrenelim…
SERTAN KIRÇO:
Mimarlık bence çok önemli çünkü; bütün gün zamanımızı geçirdiğimiz yerlerin tasarımları sizler tarafından yapılıyor. Dolayısıyla ben mimarların çok önemli ve kıymetli olduğunu düşünüyorum ben önce firmayı tanıyalım, neler yaptınız Ali Bey? Sizle başlayalım.
OSMAN ALİ GENCAL:
2018 yılında “Gencal Mimarlık” adı ile kendi şirketimizi kurarak farklı bir yol çizmeden önce sektörün öncü inşaat firmalarının proje geliştirme ve uygulama gruplarında çalıştık. Kendi şirketimizi kurduğumuz günden bugüne eğitim yapıları, toplu konut yapıları, müstakil konut yapıları ve ofis yapıları tasarlayıp uyguladık. Ayrıca mevcut yapıların dekorasyon projelerini de yapmak suretiyle yolumuza devam ediyoruz.
SERTAN KIRÇO:
Harika! Pandemi her şeyi bütün sektörleri etkiledi. Artık yaşanabilir alanlarda çok dikkatli olunması gerekiyor. Pandemi sizi nasıl etkiledi? Çok etkisi oldu mu?
OSMAN ALİ GENCAL:
Pandeminin her şeye olduğu gibi mimari tasarıma da çok etkisi oldu. Önceden kullanıcı evlerinin balkonlarını kapatarak, ardiye gibi kullanmak eğilimindeyken pandemi sonrası balkonlar önem kazandı. Müstakil yapılar daha çok tercih edilmeye başlandı. Balkonu olan, balkonu büyük olan, terası olan, bahçesi olan, şehirden uzak olan evler bu süreç ile birlikte daha değerli hale geldi. Pandeminin tam kapanma dönemlerinin bir kısmını geçirdiğimiz apartman dairesinde; herkes gibi biz de açık havada olabilmenin önemini bir defa daha fark ettik. Zaten pandemi sürecinde üzerinde çalıştığımız Beykoz Çubuklu’da yer alan toplu konut projemizde de bu ihtiyaç duygusu gibi pandeminin etkileri mimari tasarımımıza yön verdi.
SERTAN KIRÇO:
Güncel projeler neler Gülşah Hanım? Mevcut konut ya da iş yerlerinde dekorasyon çalışmaları da yapıyor musunuz?
GÜLŞAH DERELİ GENCAL:
Pandemi ile beraber tabi herkes evinde o kadar çok zaman geçirdi ki ev içerisinde değişiklik yapma ihtiyacı hissetmeye başladı. Bize de bu konuda gelen talep sayısında artış olduğu rahatlıkla söylenebilir. Ataşehir’de devam etmekte olan bir konut dekorasyonu uygulamamız mevcuttur. Çekmeköy’de de müstakil bir konutun dekorasyon uygulaması devam etmektedir. Bunlar dışında Bilfen Kolejleri’nin mimari tasarım ve uygulama projeleri tarafımızdan hazırlanmakta olup, güncel projelerimizden biri Ankara Bilfen Koleji’dir. Bunun dışında Ataşehir’de bir dershanenin dekorasyon uygulaması devam etmekte olup Ömerli’de bir villa projesi üzerinde çalışmaktayız. Mimari tasarım süreci öncelikle kullanıcı ile şekillenir. Yapıyı kullanacak olan kişilerin sayısı, yapının kullanım amacı, işverenin beklentileri, kullanıcıların alışkanlıkları, kültürel özellikleri ve zevkleri… Bunun için öncelikle kullanıcıyla iletişim halinde oluyoruz. Projenin erken safhalarında yaptığımız toplantılarda kullanıcı ile ilgili bilgileri ediniyoruz. Sonrasında mimari doğrular çerçevesinde kullanıcının isteklerini çözmeye gayret ediyoruz.
SERTAN KIRÇO:
Mimar çok multidisiplin gerektiren bir şey. Birçok firmayla birlikte çalışmak durumunda kalıyorsunuz. Onlarla çalışırken çözüm ortaklığınızı seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
GÜLŞAH DERELİ GENCAL:
Tabii ki bu tecrübeyle değişen ve gelişen bir şey. Sürekli çalıştığımız çözüm ortaklarımız var. Ancak bu bir süreç. Ve bu süreç ‘referans’ ve ‘memnuniyet’ ile gelişiyor. Bizim için en önemlisi ve feragat edilemeyecek olan etkenler, işin doğru şekilde yapılması ve zamanında yapılmasıdır.
SERTAN KIRÇO:
Peki Ömerli’de yapmakta olduğunuz müstakil konut yapısından biraz bahsedebilir misiniz? Tasarımınızın ilham kaynağı neydi?
OSMAN ALİ GENCAL:
Ömerli’deki proje bir iş insanı ve eşinin sürekli kullanımı için tasarlandı. Yapı alanına ilk gittiğimizde cılız da olsa bir su sesi vardı arazide. İlkbaharın getirdiği doğadaki o coşku, yeşillik… Bu alanı en doğru nasıl kullanabiliriz diye uzun uzun düşündük. Birbirinden farklı birçok yaklaşımla eskizler yaptık. Ama her birinde doğadan, ışıktan, manzaradan maksimum şekilde faydalanmaya çalıştık. Nihayetinde mimari doğrularımız çerçevesinde kullanıcının ihtiyacına uygun özgün bir tasarım kararlaştırdık. Her bir mahalin birbirinden ayrı kütlelerden oluştuğu ve yine farklı bir kütle birbirine bağlanan, evin içinde herhangi bir noktada durduğunuzda evin dört bir yanında bulunan ağaçları, akan suyu, havuzu görebildiğiniz doğa ile iç içe bir yapılar bütünü olarak tasarlandı. En kısa şekilde söyleyecek olursak, tasarımımızın ilham kaynağı ‘doğa’ diyebiliriz.
