İşine aşkla sarılan ve çeşitli eğitimler alarak mesleğini diğer alanlarla pekiştiren biriyle birlikteyiz. Nur Eczane’nin sahibi Eczacı Nur Subaşı. Meslek seçiminde kaderin rol oynadığını söyleyen Nur Subaşı’nın hayat yolculuğuna, tecrübelerine birlikte eşlik edelim…
Eczacılık bilinçli tercihiniz miydi neden eczacılık?
Benim inancıma göre tesadüf yoktur tevafuk vardır ve tüm sağlık çalışanlarının bir şekilde kader kontratlarının bu yolda olduğunu düşünüyorum. Bilerek ya da bilmeyerek bu mesleği seçmişiz benim için bilinçli bir tercihti tekrar olsa gene eczacılığı seçerim, mutluyum. Çünkü düşünsenize karşınızda bir hasta var sizin gözlerinizin içlerine bakıyor ve onun ilacı sizde. O minnet duygusu o saygının tarifi yok. Bize hat safhada saygı gösterirler, bilgimize çok değer verirler ve biz de onlara elimizden geldiğince yardımcı oluruz. Bu kişi eczaneye geldiğinde tabii ki modu da yüksek olmuyor biz onları sevgiyle karşılıyoruz, elimizden geleni yapıyoruz. Her insan saygıyı hak eder, sevgi başka bir konudur her insanın çok özel yetenekleri var ve bu saygıyı hak eder. İnsan insanın aynası, şöyle örnek vereyim: Bizim bir nar olduğumuz düşünün her birimiz bir taneyiz ve bütüne hizmet ederiz o sebeple herkese saygı gösterdiğinizde o size çok güzel geliyor zaten. Mesleğimi çok seviyorum iyi ki eczacıyım.
Bir eczacıda olması gereken özellikler nelerdir?
Teşekkür ederim eczacı sabırlı olmalı analitik çözüm üretebilmeli hızlı çözüm bulabilmeli eczanede sattığı ürünlerle ilgili gerçekten donanımlı bilgiye sahip olmalı bir hasta ilaç konusunu çok iyi bilmeli ve Türkiye de ki üniversitelerin özellikle devlet üniversitelerinin eğitim verdiğini biliyorum bu konuda bilgili olmalı en önemlisi de insanı sevmek çünkü insanı sevmeyen hiçbir işte başarılı olamaz sağlık konusunda hiç başarılı olamaz çünkü dediğim gibi hasta olduğunuzda hani nereniz sıkıntılıysa canınız oradadır ya çok keyifli olmayabiliyorsunuz yada diyelim eczaneye gelen bir hastamız şeker hastası o an acıkmış şekeri düşmüş olabilir biz onları saygıyla sevgiyle kucaklarız belki yaşlı bir amcadır kulağı zor duyuyordur bizim için baş tacıdır yani bir kere sabırlı olmak zorunda insanı sevmeden bu işi yapamaz o yüzden önce insanı sevecek bizim amacımız benim amacım mutlu insanlar mutlu insanlar görmek istiyorum dışarı çıktığımda yada eczanemde her yerde çünkü mutlu insan mutlu aileyi oluşturur mutlu aile mutlu toplumları oluşturur bizim de tüm gayemiz bu olmalı.
İnternetten satılan ürünler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Birçok eczacının can sıkıntısı. İnternetten ilaç alınmaz çünkü İTS dediğimiz ilaç takip sistemimiz var, üretim aşamasından itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından kontrol edilir. Yani oradaki ısı, nem, hijyen koşulları, kimin tarafından kontrol edildiği, her şey kayıt altındadır. Fabrikalarda üretilir sonra ulaşım, depolama şartları, eczanedeki saklama koşulları her şey bellidir ama internetten satılan pek çok ürünün merdiven altında imalat yapıldığını biliyoruz. Kim tarafından yapıldı, nasıl şartlarda üretildi? Bilmiyoruz. Bunun kontrollerini de yapmaya imkân yok. Ayrıca bitkisel ürünlere yönelik artış yaşanmaya başladı ki zaten ilaçların içerisinde de var. Bu bitkisel ürünler aktarlardan veya ne şartlarda ne şekilde nereden alınıyor bilmiyorum üzerine kurtlanmasınlar diye böcek ilaçlarının sıkıldığını biliyoruz. Ne kadar sağlıksız bir durum, son kullanma tarihini bilmiyoruz kim bilir kaç yıldır o çuvallarda beklendi o sebeple bitkisel ürünler konusunda tavsiyem; paketlenmiş ve güvenilir firmalardan alın bu çok önemli.
Kontrolsüz kullanılan antidepresanlarla da karşılaşmaya başladık. Ne düşünüyorsunuz?
Özellikle Kovid süreciyle beraber bana göre çok abartılmış bir vaziyet aldı. Mesela eczaneye gidiyorum bebek 2 saat geç uyumuş, anne geliyor “Çocuğum daha erken uyumalıydı bir ilaç verin, bir şurup verin” diyor. Veya çocuk biraz daha büyümüş okul çağında, sınav kaygısı var. Çocuğun okul başarısı, konsantrasyonu artsın diye öyle bir ilaçlar alıyorlar ki… Ya da biraz daha büyümüş evlenmiş, iş yerinde beklemediği bir söz duymuş hemen antidepresana sarılıyorlar. Ne olur kontrolsüz antidepresan kullanılmasın, bunu özellikle rica ediyorum. Bu bir tedavi protokolüdür çok fazla yanlış bilgi var. Antidepresanlar unutturma ilacı değildir, uyuşturucu değildir, mutluluk ilacı da değildir.
Kişisel eğitime yönelmenize etkileyen faktörler nelerdir?
Küçüklüğümden beri meditasyon yapıyorum. 3 kere ölüm ötesi deneyim yaşadım, 3 kere yüz felci yaşadım. Günlerce, aylarca elim yüzümde eczaneme o şekilde gittim. Son yaşadığımda kuantum düşünce teknikleri ile iyileştirdiğimi fark ettim. Bu olumsuz tecrübelerden sonra semavi dinler ve spiritüel öğretilerle ilgili olarak düşüncelerim değişti ve ben bu işi gerçekten daha derinlemesine incelemeliyim dedim. Eğitimler aldım. Aynı şekilde ben de Türkiye’de ve yurtdışında eğitimler veriyorum. Eğitim verip kitlesel olarak insanları aydınlatmayı daha çok seviyorum çünkü herkes bir yola girer de bu yoldan çıkan çok az insan vardır, hepimiz yolcuyuz o yolda kalanlara yardım etmek bana ayrıca keyif veriyor.