DOLAR 32,4002 % 0.04
EURO 34,5788 % -0.08
GRAM ALTIN 2.384,04 % 0,16
ÇEYREK A. 3.897,90 % 0,16
BITCOIN 59.754,01 -5.736
ÜYE PANELİ

EKLEM KİREÇLENMELERİ BİTER Mİ ? OP. DR. SEFA ERDEM KARAPINAR ANLATIYOR…

Son Güncelleme :

18 Eylül 2023 - 8:12

/ 104 views kez okundu.
EKLEM KİREÇLENMELERİ BİTER Mİ ? OP. DR. SEFA ERDEM KARAPINAR ANLATIYOR…

Akdeniz’in incisi Antalya topraklarında dünyaya gelmiş birisi olarak doktor olmak en büyük hayalimdi. Esnaf bir ailede yetişen ve özellikle yaz aylarında okullar kapalıyken büyük bir zevkle çalışan bir genç olmak paha biçilemezdi. Yıllar sonra ise hayaller gerçek oldu.
Şu an ise Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi’nde Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı olarak çalışmaktayım.
Ortopedi ve Travmatoloji, geçmişi uzun yıllar öncesine dayanan ve günümüzde modern tıbbın gelişmesiyle birlikte büyük ilerleme kaydetmiş bir tıp bilimidir. Vücudun hareket sistemi, oldukça karmaşık bir yapıya sahip olduğu için herhangi bir hasar durumunda, rahatsızlık veya yaralanmada kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilenir. Bu sebeple Ortopedi ve Travmatoloji uzmanları, ortopedik hastalıkların tanı ve tedavisinin yanı sıra, insanların hareket kabiliyetlerini korumak ve iyileştirmek için gerekli önlemlerin alınmasıyla da ilgilenir.
Günümüzde en önemli sorunlar ise ilerleyen yaşlarda sıklıkla karşılaştığımız diz ve kalça ağrısıdır. Vücut dinamik bir süreç içinde çalışan bir mekanizma olduğu için yaşla beraber dejeneratif süreçler hızlanmaktadır. Hastalarımızın ise bizlere sorduğu en sık soru ise ‘Kireçlenme var mı hocam ? ‘ sorusudur. Çok uzun yıllardır bu soruya ve bunun çözümüne yönelik çalışmalar devam etmektedir. Geleneksel tıpta ve modern tıpta arayışlar ise farklı yöndedir. Ağrı tedavisinde kültürümüz içinde ağrıyan bölgeye yapılan sülük tedavisinden modern tıptaki robotik cerrahilere kadar yelpaze çok geniştir.
Halk arasında kireçlenme olarak bilinen hastalık ya da tıbbi adı ile “artroz” veya “osteoartrit” eklemlerde meydana gelen aşınma ve yıpranma sonucu ortaya çıkar. Kemiklerimizi birbirine bağlayan eklemlerimizde, karşılıklı kemik yüzeyleri üzerini kaplayan ve ağrısız ve kaygan hareketi sağlayan eklem kıkırdağı bulunur. Yıllar içinde bu parlak ve düzgün yüzeyli doku aşınır, eskir ve yer yer dökülerek altındaki kemik ortaya çıkar. Yaygın inanışın aksine, artrozda eklemlerde kireç birikmesi söz konusu değildir.
Artroz için en önemli risk faktörü yaştır. 65 yaşın üzerindeki kişilerin üçte birinde röntgen grafileri ile saptanan artroz bulguları vardır. Obezite en önemli faktörlerden birisidir. Yaştan bağımsız olarak obez kişilerde artroz riski erkeklerde 2 misli, kadınlarda 3 misli artar. Bilinmeyen nedenlerden dolayı kadınlarda artroz erkeklere oranla iki misli daha sık görülür. Ailevi birtakım faktörlerin de olduğu düşünülmektedir.

Röntgen grafilerinde diz artrozu, eklem mesafesi kaybolmuş ve kemikler birbirlerine sürtünüyor

 

Diz ekleminde artroz

Profesyonel olarak futbol ve tenis oynayanlar ve uzun mesafe koşucularında da, diz eklemlerinden hiçbir yaralanma veya ameliyat geçirmemiş olsalar bile artroz riski yüksektir. Bunun nedeninin aşırı kullanım olduğu düşünülmektedir.

 

Bu risk faktörleri dışında eklem kıkırdağına zarar verebilecek bütün hastalık ve yaralanmalar, artroza zemin hazırlayabilir. Eklemi ilgilendiren kırıklar, tedavi edilmemiş menisküs ve bağ yaralanmaları, gut hastalığında eklemde ürik asit birikmesi, mikroplu ve mikropsuz iltihaplar, hemofili hastalığında tekrarlayan eklem içi kanamalar gibi birçok nedene bağlı olarak eklemde artroz meydana gelebilir.
Eklemlerde artroz oluşmasını önlemek için en önemli faktör obeziteden kaçınmaktır. Yürüme sırasında vücut ağırlığının 3 ila 6 misli diz eklemine biner, bu nedenle bir kilo fazla bile olsa bu dize 6 kg olarak yansıyacaktır. Aşırı kiloların eklemde oluşturduğu anormal yükler, kıkırdak dokusunda geri dönüşü olmayan hasarlara yol açar ve beklenenden çok daha erken yaşta artroz görülmesine neden olur. Hastalık başladıktan sonra da kilo vermek çok önemlidir, kilo vererek hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve yakınmalar azaltılabilir.

Düzenli ve zorlayıcı olmayan egzersizler eklem sağlığı için önemlidir. Kendi eklem sağlığınız ve genel yaşamsal fonksiyonlarınız için bunlar olmazsa olmazdır. Haftada 5 kez 20-30 dakikalık düşük yoğunluklu egzersiz, hem genel sağlık hem de eklem sağlığı için faydalıdır. Yüzme, yürüyüş, bisiklet, golf gibi sporlar ileri yaşlarda bile yapılabilir. Tabi bunların yanında güneşide unutmayalım lütfen.

Eklem yaralanmaları uygun şekilde tedavi edilmelidir. Eklemi ilgilendiren kırıklar doğru tedavi edilmeli, menisküs ve çapraz bağ yaralanmaları zaman geçirmeden düzeltilmelidir.
Tedavi de ise ağrılar için ilaç tedavisi uygulanabilir ama kesin çözüm değildir. Eklem içi hyalüronik asit adı verilen maddenin enjeksiyonu, hastanın şikayetlerinde 6 ay-1 yıl süreyle rahatlama sağlayabilir. Viskosuplemantasyon adı verilen bu tedavi, eklem kayganlığını artırıp hareketi sağlarken ağrıları da azaltabilir. Glukozamin ve Kondroitin sülfat adı verilen maddeler, eklem kıkırdağının yapı taşlarıdır. Henüz ilaç olarak kabul edilemeyen bu maddeler besin desteği olarak satılmaktadır. Eklem içi kortizon enjeksiyonu çok şiş, ağrılı dizlerde alevlenmeyi azaltabilir. Tekrarlayan enjeksiyonlarda uzun dönemde eklemdeki aşınmayı hızlandırabilir.

Fizik tedavi yöntemleri ile kısa süreli de olsa rahatlama sağlanabilir, ancak bu tedavi hastalığın doğal seyrini değiştirmez. Son çare olarak ise cerrahi işlemler yapılabilir.
Kim bilir belki de gelecek yüzyılda artık hastalarımızın muzdarip olduğu bu ağrılar için ameliyatsız çözümler de mümkün olacaktır.
Güneşle ve sağlıkla kalın…
Op. Dr. Sefa Erdem KARAPINAR
sefaerdemkarapinar@gmail.com
instagram : op.dr.sefaerdemkarapinar
facebook : Sefa Erdem Karapınar

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.