“SANATIN HER KÖŞESİNE ULAŞABİLMEK İÇİN ÖRGÜTLENMEK GEREKİYOR”
İş İnsanı Müzisyen Ayfer Karataş ile özel röportaj…
Müzik kariyerinize nasıl başladınız?
Çocukluğumdan beri enstrümanlara ilgi duyan bir çocuktum. İlk piyanoyla başladım. Etnik enstrümanlara ilgi duyuyor, vaktimin çoğunu müziğe ve enstrümanlara ayırıyordum. Çocukluğum ve gençliğim hep böyle geçti. Son gözdem olan SANTUR ile de iş hayatına daha az zaman ayırarak profesyonel müzik hayatına son gözdem santurla çıkış yaptım. Bunun yanında söz-müzik-beste çalışmalarım da mevcut. Günümün çoğunu müzikle geçiriyorum.
Dünyada ve Türkiye’de önek aldığınız sanatçılar var mı?
Lorena McKennit çok severek hayranlıkla dinlediğim bir üstad. Tüm parçalarını çok severek dinliyorum. Ünlü İranlı santuri üstadı Parviz Meshkatian santurun en önde gelen üstadlarından ve bestekarlarından biri. Kendisi müzisyen-besteci ve araştırma görevlisi. Bana inanılmaz ilham veriyor. Büyük hayranlıkla dinliyorum.
Türkiye’de müziğe verilen destek hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben müziği Türkiye’de veya başka bir ülkede diye adlandırmıyorum. Müzik evrenseldir ve tüm dünya insanlarının ortak dilidir. Bütün herkesin en az bir enstrümanla bağ kurması gerektiğine inanıyorum. Çünkü enstrümanlar bir iletişim aracıdır. Sözcüklerin yetmediği durumlarda bizim adımıza konuşurlar. Türkiye’de yalnız müziğin değil genel olarak sanatın yeterince desteklendiğime inanmıyorum. Sanatsal eğitimler, destekler çocuk yaşta başlamalı. Planlı bir şekilde her kesimden çocuğa ulaşılarak fırsat eşitliği oluşturulmalı. Bu konuda özel sektöre de önemli görevler düşünüyor. Yalnızca devletin değil özel kurum ve şahısların da sorumluluk üstlenmesi lazım. İlerleyen zaman içerisinde yetenekli olup da olanakları olmayan çocuklar için destek projelerim var. Dünyada sanat yeterince güçlü bir şekilde sesini duyurabildiği gün inanıyorum ki savaşların, kitlesel yoksunlukların, nefretin sonu gelecek.
