DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ

PSİKOLOG MELİKE ŞENCAN,KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ TÜRLERİ, TANI ve TEDAVİLERİ HAKKINDA KONUŞTU…

Son Güncelleme :

02 Ekim 2023 - 15:11

/ 144 views kez okundu.
PSİKOLOG MELİKE ŞENCAN,KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ TÜRLERİ, TANI ve TEDAVİLERİ HAKKINDA KONUŞTU…

Kişilik Bozuklukları

Kişilik, bireyin kendisine özgü duygu, düşünce ve davranışlarını içeren yapılanmasıdır. Burada bir örüntüden bahsetmek mümkündür. Birey dış dünyaya tepki verirken, kişilik özellikleri bu bağlamda belirleyici olabilir. Kişiliğin, bireye özgü olduğu ve kalıcı özellikleri içerdiği söylenebilir.

Kişilik bozuklukları, psikopatolojik bozuklukların dışında kalan ve toplumda yaygın olarak görülen bozukluklardır. Kişilik yapısı ile kişilik bozuklukları arasındaki farkın ayrımını yapmak önemli olmaktadır. Bireye özgü özellikler bireyin kişilik yapısını oluştursa da, bu özelliklerin yoğunluğu bozukluk tanısı açısından belirleyicidir. Bundan dolayı kişilik bozukluğu tanısının konulması için bireyin toplumsal işlevselliğinde, mesleki ve ilişkisel sürekliliğinde bozulmalar olması gerektiği söylenebilir.

Kişilik bozukluklarında bazı ortak özellikler bulunmaktadır. Bunlardan biri bireylerin davranış örüntülerini sürdürmesidir. Birey davranışının sonuçlarına rağmen bir farklılaşmaya gitmeyerek aynı davranışı katı bir biçimde sürdürür ve davranışlarında esneklik görülmez. Buna ek olarak, var olan özellikler topluma aykırı olmaktadır. Bireyin davranışları toplumda kabul gören davranışlardan farklılaşmaktadır. Bu özelliklerin yaşamın erken dönemlerinden itibaren bireyde bulunduğu da söylenebilir. Bireylerin toplumsal alanda işlevselliğini bozan davranış örüntüleri, çocukluk ve ergenlik döneminden itibaren bireylerde bulunmaktadır. Ayrıca, bu davranış örüntülerinin egoya uyumlu olduğu söylenebilir. Bireyler davranış örüntülerini benimsemiştir ve değiştirmek istememektedir. Egoya yabancı olsalar bile, davranış örüntüleri bireyler tarafından değiştirilememektedir. Bundan dolayı bireyin çevresi ile çatışma yaşadığı da söylenebilir. Birey çevrenin kendisine göre şekil almasını talep ettiği için çevresi ile çatışma yaşayabilir. Buna ek olarak, önemli noktalardan biri, bireyin duygulanım ve bilişsel alanlarda belirgin bozukluğa sahip olmamasıdır.

Kişilik bozukluklarının sıklığı ve yaygınlığı toplumdan topluma değişmektedir. Tedavi başvurusunun düşük olması bireylere tanı konmasını zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı yaygınlık oranını saptanamamaktadır. Ancak kişilik bozukluklarının erkekler arasındaki yaygınlığının kadınlara oranla daha fazla olduğu sonucuna ulaşılabilir. Kadınlarda daha sık görülen kişilik bozuklukları borderline, histrionik ve bağımlı kişilik bozuklukları iken, erkeklerde paranoid, şizoid, şizotipal, antisosyal, narsistik ve obsesif-kompulsif kişilik bozuklukları sıklıkla görülmektedir.

Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı V (DSM V)’ e göre, kişilik bozukluklarını üç kümede incelemek mümkündür. A kümesinde (garip ve eksantrik kişilik bozuklukları) Paranoid Kişilik Bozukluğu, Şizoid Kişilik Bozukluğu, Şizotipal Kişilik Bozukluğu yer almaktadır. B kümesinde (dramatik, coşkusal kişilik bozuklukları) Antisosyal Kişilik Bozukluğu, Sınırda Kişilik Bozukluğu, Histrionik Kişilik Bozukluğı ve Narsisistik Kişilik Bozukluğu yer almaktadır. C kümesinde ise (korkulu, bunaltılı kişilik bozuklukları) Çekingen Kişilik Bozukluğu, Bağımlı Kişilik Bozukluğu ve Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu yer almaktadır. Buna ek olarak Başka Kişilik Bozuklukları başlığı altında Başka Bir Tıbbi Duruma Bağlı Kişilik Değişikliği, Başka Belirlenmiş Kişilik Bozukluğu ve Belirlenmemiş Kişilik Bozukluğu yer almaktadır.

Türkçe güvenirlik ve geçerlik çalışması yapılmış olan araçlar aracılığı ile değerlendirilme yapılabilmektedir. Bu araçlar DSM III-R Yapılandırılmış Klinik Görüşmesi Türkçe Çevirisi-Kişilik Bozuklukları Formu, Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri, Eysenck Kişilik Envanteridir. Buna ek olarak muayene esnasında bireyin yaşam biçimi, yaşam olaylarına karşı tepkileri, ilişkileri gibi konularda sorular sorulur.

A kümesi kişilik bozukluklarından biri Paranoid Kişilik Bozukluğudur. Bu bozukluğa sahip bireyler şüpheci ve kuruntuludur. Bireyler başkalarının davranışlarını kendilerine gelebilecek bir zarar olarak yorumlarlar. Bundan dolayı çevrelerindeki bireylerin davranışlarını olumsuz olarak yorumlayarak tetikte olurlar. Alınganlıklarından dolayı bu bireyler ile yakın ilişkiler kurmak zorlaşmaktadır. DSM V’te Paranoid Kişilik Bozukluğu için belirlenen tanı kriterleri bulunmaktadır. Kriterler aşağıdaki gibidir.

Erken erişkinlikte çeşitli bağlamlarda çıkan ve başkalarının davranışlarını olumsuz yorumlamak gibi başkalarına dair bir güvensizlik:

Başkalarının ona kötülük yaptığına dair kuşku, arkadaşlarının kendisine bağlılıkları ile ilgili güvensizlik, söylediklerinin kendisine karşı kullanılacağını düşünerek kendisini ifade etmek istememe, sürekli kin besleme, bir neden yokken başkalarının davranışlarını kendisine bir saldırı olarak algılama, partnerinin sadakatıyla ilgili yersiz kuşkulara sahip olma.

Şizoid Kişilik Bozukluğuna sahip bireyler, yakın ilişkiler kurmaktan ve duygularını ifade etmekten kaçınan, bundan dolayı soğuk görünen bireylerdir. Bireylerin duygulanımlarını dışarıdan gözlemlemek zor olmaktadır. Belirgin bir duygulanım sergilemezler. Çevrelerinde kendilerine yakın davranan bireylere soğuk tepki verirler. Buna ek olarak, durumlarından rahatsızlık duymadıkları için tedavi başvuruları bulunmadığı için yaygınlıklarını belirlemek zorlaşmaktadır. DSM V’te yer alan tanı kriterleri aşağıda yer almaktadır.

Erken erişkinlikte başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan, toplumsal ilişkilerden kopma ile karakterize olma örüntüsü:

Yakın ilişkilere girmeme ve hoşlanmama, etkinliklere tek başına katılmayı tercih etme, cinsel yakınlaşmaya hiç veya az ilgi, yakın arkadaşa sahip olmama, başkalarının onunla ilgili eleştirilerine aldırmama, duygusal olarak kopukluk, stabil bir duygulanım.

Şizotipal Kişilik Bozukluğu ise düşünce ve davranışlarda gariplik, zor ilişki kurmak, büyüsel inanışlar ile karakterize olan bir bozukluktur. Algı yanılsamaları da bulunabilir. Bu bireyleri anlamak zorlaşmaktadır. Duygulanımları bağlam ile uyumsuz olmaktadır. Yakın ilişki kurmakta ve sürdürmekte güçlük yaşarlar. Düşünce içeriğinde alışılmadık fikirler ve batıl inançlar bulunabilir. Diğer insanların görüşlerini dikkate alırlar. Bu bozuklukta sanrılar bulunmaz. Sanrıların gelişmesi ise tanının şizofreni olmasına yol açar. DSM V tanı kriterleri aşağıdaki gibidir.

Aşağıdakilerin beşi ya da daha fazlasının erken erişkinlikte başlayan ve çeşitli bağlamlarda oluşan, yakın ilişkilerden kaçınma ve algısal çarpıtmalar ile giden bir örüntü:

Alınma düşünceleri, kültürel değerlerle uyumlu olmayan büyüsel inançlar, olağandışı algısal yaşantılar, olağana aykırı düşünce ya da konuşma, kuşkucu düşünceler, kısıtlı duygulanım, olağana aykırı davranış ya da görünüm, yakın arkadaşlarının bulunmaması, kendisiyle ilgili kuşkucu korkular.

B kümesi kişilik bozukluklarından Antisosyal Kişilik Bozukluğu, toplumsal kurallara ters düşen ve aykırı davranışlar sergileyen bireyleri içeren bir tanıdır. Bireyler toplumsal alanlarda sorumsuz davranışlara sahiptir. Dürtülerini kontrol etmezler ve zarar gelse bile belirli davranışları sergilerler. Davranışlarından dolayı başları belaya girebilir. Tanı kriterleri aşağıdaki gibidir.

Aşağıdakilerin üçünün veya daha fazlasının 15 yaşından itibaren başkalarının hakkını umursamamak ile süren bir örüntü:

Yasal yükümlülüklere uymama, sık sık yalan söyleme, sahtekarlık., dürtüsellik, geleceğini tasarlamama, sinirlilik ve saldırganlık, kendisinin ve çevresinin güvenliğini umursamama, sorumsuzluk, başkasını incitmesi durumuna aldırmazlık gösterme.

Sınırda Kişilik Bozukluğu, bireyin kimlik duygusunda, ilişkilerinde ve duygulanımında bit bütünlüğün olmaması ile karakterizedir. Bireylerin toplumsal kimliklerinde bir tutarsızlık gözlemlenir. Depresyon belirtileri gösterirler. Kendilerine zarar verme ve intihar girişimleri bulunur. Buna ek olarak, narsistik eğilimler de gösterirler. Tanı kriterleri aşağıdaki gibidir.

Erken erişkinlikte ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan, kişiler arası ilişkilerde, benlik duygusunda ve duygulanımda tutarsızlık ve dürtüsellik ile giden örüntü:

Terk edilmekten kaçınmak için aşırı çaba gösterme, çevresindeki bireyi gözünde aşırı büyütme veya yerin dibine sokma, kendisine zarar gelebilecek alanlarda dürtüsellik, yineleyici intihar davranışları, duygulanımda tutarsızlık, süreğen bir boşluk duygusu, uygunsuz ve yoğun bir öfke, kuşkucu düşünceler.

Histrionik Kişilik Bozukluğu, bireyin dikkati üzerine çekme isteği ve olayları dramatize etme, yalan öyküler anlatma ile karakterize olan bir kişilik bozukluğudur. Abartılmış duygusal tepkiler bulunmaktadır. Baştan çıkarıcı davranışları bulunmaktadır. Yapaylık ve yüzeysellik davranışlarında gözlemlenmektedir. Tanı kriterleri şu şekildedir:

Erken erişkinlikte başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan aşırı duygusallık ve ilgi çekme davranışı ile giden bir örüntü: İlgi odağı olmadığı durumlarda rahatsız olma, uygunsuz ve baştan çıkarıcı davranışlar, yüzeysel duygular, ilgi çekmek için dış görünümünü kullanma, ayrıntıdan yoksun bir konuşma biçimi, yapmacık davranışlar ve duygularını abartılı gösterme.

Narsistik Kişilik Bozukluğu, kendilerini beğenen, üstün gören, ilgi ve onay bekleyen, özel ilgi arayan, üstün bir yeri hak ettiğine inanan bireylerin aldığı bir tanıdır. Bireyler bulundukları çevrede en güzel, en mükemmel, en iyi olduklarını düşünürler. Davranışları onay ve ilgi almaya yöneliktir. Kendilerini yüceltmek için çevrelerindeki bireyleri kullanabilirler. Bencil ve ben merkezcidirler. Tanı kriterleri aşağıdaki gibidir:

Aşağıdakilerin beşi veya daha fazlasının erken erişkinlikte başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan, büyüklenme ve beğenilme gereksinimi ile yaygın giden bir örüntü: Büyüklenme, sınırsız bir başarıya ve güce sahip olduğu düşlemleri, eşi bulunmaz biri olduğuna inanma, beğenilme isteği, hak ettiği duygusu, kendi çıkarı için başkalarını kullanma, eşduyum yapamama, başkalarını kıskanma veya başkalarının onu kıskandığına inanma, başkalarına saygısız davranma.

C kümesi kişilik bozukluklarından Alıngan Kişilik Bozukluğu, bireyin olumsuz değerlendirilmekten kaçındığı ve kendisini fazla gözlediği bir bozukluktur. Tanı kriterleri aşağıdaki gibidir.

Aşağıdakilerin dördü veya daha fazlasının erken erişkinlikte başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan, olumsuz değerlendirilmeye aşırı duyarlılık ile giden bir örüntü: Onaylanmama korkusundan dolayı kişisel ilişki kurması gereken etkinliklerden kaçınma, seveceğine emin olmadığı insanlarla ilişkiye girmeme, alay edileceğini düşündüğü için yakın ilişkilerden kaçınma, toplumsal durumlarda eleştirilme düşünceleri ile uğraşma, bulunduğu ortamlarda çekingen davranma, kendisini başkalarından aşağıda görme, yeni bir etkinlikte bulunmakta isteksizlik.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu, yalnız başına karar verememe, özerk davranışlarda bulunamama, sorumluluk alamama ile karakterizedir. Tanı kriterleri şu şekildedir:

Aşağıdakilerin beşi veya daha fazlasının erken erişkinlikte başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan, boyun eğici ve ilgilenilme davranışları ile giden örüntü: Tek başına gündelik kararlar vermede güçlük, kendisinin yerine başkalarının sorumluluk alması, başkalarına aynı görüşte olmadığını söyleyememe, kendi başına bir işe girişmede güçlük, başkalarından destek alabilmek için hoş olmayan işler yapma, tek başına kaldığında çaresizlik hissi, yakın ilişkisi sonlandığında başka bir yakın ilişki arama, kendi kendine kalacağı korkusu.

Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu aşırı düzen, titizlik ve mükemmeliyetçilik ile karakterize olan bir bozukluktur. Tanı kriterleri aşağıdaki gibidir.

Aşağıdakilerin dördü veya daha fazlasının erken erişkinlikte başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan, düzenlilik, eksiksizlik, düşüncelerini denetim altında tutma uğraşları ile giden bir örüntü:

Ayrıntılar, kurallar, düzen ile ilgili uğraşlar, işin bitirilmesini güçleştirecek kadar eksiksiz yapma düşüncesi, boş zaman etkinliklerini boşlayacak kadar kendini işe verme, aşırı doğrucu olma ve esneklik göstermeme, değersiz nesneleri gözden çıkaramama, başkalarının da kendisi gibi yapacağına emin olmadan iş birliği konusunda isteksizlik, pintilik ve parayı zor durumlarda kullanılacak bir nesne olarak görme, esneyememe ve inatçılık.

 

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.