Başlayalı Çok Oldu Ve Şiddeti Artacak.
Dünyanın İklim Krizi karşısında kalan zamanı 10 yıldan azdır. COP toplantılarına ve dünya liderlerine göre ise 2050 yılına kadar karbon ayak izi konusunda somut adım atılmış olmalıdır. Bu, düpedüz bir aldatmacadır. Isınan sular denizlerdeki pH seviyesinin artmasına ve bu da denizin “ölmesine” neden olmaktadır. Gelinen nokta geri dönüşü olmayan noktaya hızla ulaşmaktadır. Dünyamızın 2050 ye kadar zamanı kalmamıştır ve her yıl bir öncekinden daha sıcak, daha zor iklim koşullarının olduğu bir dünyadır. Atmosferdeki karbonu tutan ve yerine oksijen salan ormanlardan çok daha etkin oksijen kaynağı olan okyanusların ölmesi, bizim ölmemiz demektir. Başka bir dünya yok. Esasen su için, dünyamız için verilen, ölüm kalım mücadelesidir.
BİR KURTULUŞ SAVAŞIDIR VE TOPYEKÛN SEFERBERLİK GEREKTİRMEKTEDİR.
Bundan 60-70 yıl önce basında, gündemde susuzluk, iklim krizi gibi sorunlar yoktu. O zamanlar dünyanın nüfusu 3 milyarın altındaydı. Su tüketimi kişi başına çok daha düşüktü. Tüketim azdı. Şimdilerde dünya nüfusu 8 milyarı geçti. Eskiden bir kişinin 3-4 t-shirt’ü, 5-10 gömleği varken, şimdilerde ortalama onlarca t-shirt ve gömleklerimiz var. Yollarda içlerinde sadece 1 kişinin olduğu milyonlarca araç var. Denizler yüzgeçleri kesilip tekrar denize atılan yüzbinlerce köpek balığına, balıklardan daha çok plastiğe ev sahipliği yapıyor. Her dakika 3 futbol sahası büyüklüğünde yağmur ormanı besicilik için yok ediliyor. 1 kilo et için 15,000 litre, 800 adet damacana su gerekiyor ve diğer taraftan milyonlarca insan açlık ve susuzluğa terk ediliyor. Doğmamış bebeğin kanında bile mikro plastik mevcut! Kısacası çevre sorunları ve buna bağlı susuzluk, sağlık sorunları üst seviyede ve her geçen gün de artmaktadır.
Ben bir iş insanı değilim. Su ve çevre ile ilgili ülkemdeki, dünyadaki vahim durumdan vazife çıkartarak 2004’de PlanetTEK A.Ş. yi kurmuş Sosyal bir Girişimciyim. PlanetTEK olarak 5 kıtada atık su arıtma projeleri gerçekleştiriyor, insanlığa hizmet ediyoruz.
Tam olarak ne yaptığımızı açıklamaya çalışayım. Evlerde ya da işyerlerinde, tuvaletlerden, banyolardan, mutfaklardan gelen atıksuları biyolojik olarak, bakteriler vasıtasıyla arıtıyoruz. Bakteriler nereden geliyor; bağırsaklarımızda mevcutlar. Dışarıdan herhangi bir takviye gerekmez. Kimyasal gerekmez. Bu yüzden Biyolojik Atıksu Arıtma diye adlandırıyoruz bu sistemi. Arıtılan suları ise dezenfeksiyon işleminden geçirerek sulama amaçlı kullanabiliyor, ya da doğaya zarar vermeyecek şekilde deşarjını sağlıyoruz. Arıtılan sular tuvalet sifonlarında, araç yıkamada, soğutma kulelerinde ya da proses amaçlı da kullanılabiliyor. En az 200, en çok da 20,000 kişi kapasiteli konut siteleri, köyler, kasabalar, üniversite yerleşkeleri, askeri birlikler, cezaevleri, fabrikalar ve genellikle merkezî arıtma sistemine bağlı olmayan yerlerde hizmet veriyoruz.
Eminim arıtma yapan firmaları duymuşsunuzdur. Eğer ihtiyacınız olduysa onlarcasından teklif aldığınız da olmuştur. PlanetTEK olarak bizim Türkiye’deki 1000 e yakın arıtma firmasında çok önemli bir farkımız bulunmakta. PlanetTEK, atıksu arıtmayı dünyada, en düşük karbon ayak izi ve %80’e yakın enerji tasarrufuyla, SÜRDÜRÜLEBİLİR bir teknoloji olan Alman Biyodisk sistemiyle evrensel mühendislik ve tasarım kurallarına göre üretebilen 16 uluslararası firmadan biridir. NATO, Coca-Cola, EMAAR, ARAMCO, KfW gibi kurumlar tarafından kalitesi belgelenmiş tek Türk firmasıdır. 2004’ten bu yana 5 kıtada 30 a yakın ülkede Teksas ABD’den, Perth Avustralya’ya projelerimiz bulunmaktadır. %80 e yakın enerji tasarrufu sağlayan bu çok değerli Alman Yeşil Teknolojisini, gururla %100 MADE IN TÜRKİYE olarak Sancaktepe, İstanbul’da üretiyor, dünyaya ihraç ediyoruz.
İş insanı değil, bir misyon insanı olduğumu belirtmiştim. Bu yüzden de İhracat yapmaktan üzüntü duyuyorum. Zira Türkiye’miz için zaman hızla tükeniyor. Çiftçi su bulamadığı için mesleğini bırakıyor ve şehre göç ediyor. Sosyal sorunların kapısı açılırken bir taraftan da 2030 yılına kadar tarım yapabilecek köylü, çiftçi sayısı neredeyse %10’lara inmiş olacak. Gıda konusunda daha da çok dışarıya bağımlı olacak, mercimeği, pirinci ve meyveyi bile yurt dışından getiriyor olacağız. Artmakta olan gıda fiyatları ülkemizde çok daha hızlı aratacak anlamına gelir bu. Besi ve suyun olmadığı, samanın ithal edildiği topraklarımızda, müsilajın yaygın olduğu denizlerimizde temiz su, altından bile daha değerlidir.
Ülkemizdeki en büyük projemiz şu an bir Coca-Cola fabrikasındadır. Atıksuyu arıtmanın, doğaya zarar vermemenin bilincini ve sorumluluğunu taşıyan bu ve bunun gibi uluslararası kurumların da farkında olduğu gibi hâlâ bir şeyleri değiştirmek için zaman var. Lakin Avustralya Devletine, Katar’a, Meksika’ya hizmet verirken, ülkemde arıtma tesislerine 8-9 kat daha fazla enerji bedeli ödeniyor. Dünyanın en pahalı enerjisiyle en çok enerji tüketen eski arıtma teknolojileri çalıştırılmaya çalışılıyor. Sonuç: Verimsiz çalıştırılan ya da çalıştırılamayan arıtma tesisleri ve kaybedilen ülkemiz kaynakları!
Cam, kâğıt, metal, plastik nasıl geri dönüştürülüyor ve yeniden kullanılıyorsa, atıksu da ger, dönüştürülmeli, yeniden kullanılmalıdır. Deniz suyunun tuzdan arındırılması, yağmur sularının toplanması gibi yöntemler de bulunmaktadır ancak en sürdürülebilir ve karbon ayak izi en düşük metot atıksuların arıtılması ve yeniden kullanılmasıdır. Arıtma yöntemleri arasında da PlanetTEK’in kullanmakta olduğu Biyodisk yöntemi dünyada bilinen tüm teknolojiler arasında en az enerji gerektireni ve karbon ayak izi en düşük olanıdır.
Su kaynaklarının korunması konusunda en büyük görev devletindir. Tüketiciler olarak elbette bizler bilinçli olmalı, tüketim ve tasarruf konusunda hassas olmalıyız. Her konuda israftan kaçınmalıyız. Buna şüphe yok. Ancak en büyük ve sürdürülebilir sonuçlar, devletin, yerel yönetimlerin alacağı ve kararlılıkla uygulayacağı kurallar, atacağı adımlar sayesinde gerçekleşecektir. Her savaşta olduğu gibi önce komutan kararlılık göstermeli ve kendisiyle birlikte mücadele verecekleri ikna etmelidir. Burada Devletin kurumlarına çok büyük sorumluluk düşmektedir. Aksi taktirde bu savaşın maliyeti her geçen gün daha da büyüyecektir ve nihayetinde savaş kaybedilecektir.
PlanetTEK sloganı “bir gün her şey sudan ucuz olacak®”. Durum ne yazık ki bu yönde.
PlanetTEK olarak, her dakika yüzlerce metreküp atık suyu arıtıyor ve kullanıma sunuyoruz. Ne yazık ki projelerimizin sadece %30 u ülkemizdedir. Dünyaya hizmet vermekten, ülkemizi bayrağımızla, MADE IN TÜRKİYE etiketiyle, nazar boncuğuyla temsil etmekten büyük gurur duyuyoruz. Ancak esas mutluluğu kendi ülkemizdeki projelerimiz artınca duyacağız.
